Yapay zeka destekli robotlar Evcil hayvanlara tercih edilebilir
1981 ile 1996 yılları arasında doğan Y ve 1996 ile 2012 yılları arasında doğan Z kuşağı ile hayvanlara verilen önem giderek artıyor. Bu kuşaklara ait bireylerin yaklaşık %70’i evlerinde bir evcil hayvan besliyor. Onlara ailenin bir üyesi gibi davranıyor ve her yıl milyarlarca dolar para harcıyorlar.
Yapay zekâlı evcil hayvanlar, tüylü dostlarımızın yerine geçebilir mi?
Hiçbir teknolojik cihaz bir canlının tam olarak yerini alamaz ancak onların birçok görevini yapabilir. Japon merkezli teknoloji şirketi Sony tarafından üretilen yapay zekâ destekli Aibo otur, yat, topu getir gibi temel komutları kolaylıkla yerine getirebiliyor. Bu komutlara ek olarak ruh halinize göre nasıl davrandığınızı öğreniyor, bu şekilde kötü bir gün mü yoksa güzel bir gün mü yaşadığınızı anlayarak duruma göre tepki verebiliyor. Aynı evcil hayvanlarımız gibi Aibo da bizlere mükemmel bir arkadaş olabilir. İstediğimiz zaman bütün dikkatini bize verebilir ve mutlu edebilir, istemediğimiz zaman bizi yalnız bırakabilir ve sessizce sarj aletinin üzerinde oturabilir.
Başka bir açıdan, Aibo, çocuklar için hem bir dost hem bir öğretmen olabilir. Çocuklara evcil bir hayvana nasıl davranılması gerektiğini öğretebilir ve bunu yaparken onlara şefkat duygusunu aşılayabilir. Belki Aibo bir gün bir kedinin yaptığı gibi çocuğunuza yürümeyi bile öğretebilir.
Yapay zekâ destekli evcil hayvanlar, sürekli olarak strese maruz kalan yetişkinler veya yalnız yaşayan yaşlılar için mükemmel olabilir. Bireylerle ilgilenerek yalnız kalmasını önler ve kişileri iş yoğunluğundan birazcık da olsa uzaklaştırmak için öneriler sunabilir. Böylece yaşanan stres seviyesini azaltabilir veya yaşlıların yalnız hissetmesini engelleyebilir.
Diğer evcil hayvanlara karşı bizlere yardım edebilir
Robot evcil hayvanlar, canlı hayvanlarımıza bakmayı kolaylaştırabilir. Örneğin, bir yapay zekâ balığı, gerçek balığınızın yanında yüzebilir, akvaryumun tankını temizleyebilir ve düzenli aralıklarla yiyecek dağıtabilir. Bunu mümkün kılabilmek için araştırmacılar halihazırda bir proje üzerine çalışıyor. SoFi AI-Fish (SoFi akıllı balık), okyanusların derinliklerinde yüzerek okyanus yaşamı hakkında veri topluyor. Bu proje zamanla geliştirilerek herhangi bir akvaryumun bakımını kolaylaştıracak yapay zekâ balığının ev versiyonuna dönüşebilir.
Hepimiz evcil hayvanları seviyoruz ancak…
Gerçek evcil hayvanları hepimiz seviyoruz ancak bazı dezavantajları olduğunu kabul edebiliriz. Gerçek evcil hayvanların düzenli olarak beslenmesi ve temizlenmesi gerekiyor. Bütün ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gerçekten onlarla ilgilenen ve sorumluluk sahibi bireyler gerekiyor. Ayrıca gerçek hayvanlar; geceleri çok yüksek sesle havlayabilir, mobilyalarımızı tırmalayabilir, hatta bir insanı ısırabilir. Bunların hepsiyle başa çıkmak birçok insan için çok zor olabilir. Bu yüzden hayvanları çok sevmelerine rağmen onlarla ilgilenemeyen insanlar olabiliyor. Yapay zekâ destekli hayvanlar gerçek hayvanlar gibi görünüyor, hissediyor ve hareket ediyor. Onlardan farklı olarak ise hiçbir sorumluluk gerektirmiyor. Bu şekilde canlı hayvanların yarattığı zorluklar ile uğraşmaya vakti olmayan insanlar için evcil hayvan sahipliği daha erişilebilir bir hâle geliyor.
Yapay zekâ destekli evcil hayvanlar uzak bir geleceğin parçası değil. Şu anda az da olsa zaten hayatımızın içindeler. Yakın bir gelecekte ise yapay zekâ destekli evcil hayvanları etrafımızda yaygın olarak görmeye başlayabiliriz. Bu evcil hayvanların yaygınlaşmasıyla birlikte birçoğumuzun aklına bir soru takılıyor: yapay zekâ destekli evcil hayvanlarımızı gerçek evcil hayvanlarımız kadar sevebilecek miyiz? Bu sorunun şu an için henüz bir cevabı yok, sadece zaman bizlere gösterebilir.
Alıntı
https://www.gelecekburada.net/