Posthümanizm Nedir?
Konuya geçiş yapmadan önce şu tespiti paylaşmakta yarar görüyoruz. Üzülereksöylemek gerekiyor ki; bir kavramın ne olduğunu tam anlamadan ısmarlama düşüncelerle çeşitli konularda yorumlar yapıp insanları galeyana getirme konusunda çok maharetli olan kişiler kişileri fanatikleştirmeadına bilgi kirliliği oluşturanlar son dönemlerde baya artmış durumda. Tarihten de biliyoruz ki Galileo’nun dünya dönüyor demesiyle dünya dönmemiştir. Bu yüzden biz bilgi kirliğinden arındırılmış halde kavramları sizlere gerçek tanımlarıyla sunmaya çalışacağız.
Teknolojinin ilerlememesi ve yerli üretimin az olmasının belki de en önemli sebebi bilgi kirliliğidir. Örneğin bir çip çıktığında “bizi çipleyecekler dış mihrakların oyunları”, ya da “x y zprojesi” gibi söylemlerle halkı dolduruşa getirme çabası; gericilik yaparak para kazanmaktan ve şovmenlik yapmaktan başka nedir ki? Bu tür kişiler ilerlememiz üzerinde en büyük engellerdir. Nitekim yaklaşık 30 yıldır çok revaçta olan posthümanizm ve transhümanizm gibi güzel iki kavramı paganlıştıranveya başkasının projesiymiş gibi göstererek işlerine geldiği gibi yorumlayan gericiler veya buna etnik olarak bakan ilkelci yapı ülkelere en büyük zararı vermektedir. Avrupa başta olmak üzere 30 yıldır yaygın olan Fikri bilgi sahibi olmadan eleştirenlerde ayrı bir komedi, Eleştireceğinize siz bir şeyler yapsanıza… Sorunun değil çözümün bir parçası olsanıza, size en büyük zararı gericiler ve ilkelciler verdiğini unutmayın üstelik bu alanda ciddi çalışmalar yapan akademik ve siyasal altyapı ne yazık ki çok azken…
Posthümanizm konusuna girerken önce size şunu sormak isteriz: sizce insan şuan ki konumunu yeterli görüyor mu, şuan ki biyolojik ve teknolojik olarak konumunuzdan memnun musunuz? Memnun olduklarını söyleyenler şüphesiz samimi olduklarını sanmıyoruz inandırıcı olduklarını da. Neden derseniz: en basitinden ben mükemmelim diyorsanız hastaneye gitmezsiniz yada gözlük, telefon kullanmazsınız…böylece kendinizle çelişmezsiniz…sağlıklı bir cevap verebilmemiz için insanların istemli veya istemsiz sürükleneceği Posthümanizm denilen ideolojiden biraz bahsetmekte fayda var:
Bildiğiniz gibi özellikle bu yüzyılın başında insanları hayrete düşüren teknolojik gelişmeler,
ister istemez bunun nereye varacağı konusunu gündeme getirdi.
Böylece temelde 2 düşünce akımı ortaya çıkıp güçlendi:
bunlar posthümanizm ve onun vagonu transhümanizmdir.
Poshümanizm kelime kökenine inersek… terimi tarihte ilk kullanan 1977 yılında mısırlı Ihab Hassan! Adlı kişidir. Terminolojik açıdan incelediğimizde ise; Post ön ekinin ilk anlamı ‘’sonrası’’ demektir, yerleşik hümanizm düşüncesinin sonunun başlangıcı.. yani sonrası demektir. Post ekinin ikinci bir anlamı daha var, bu ise ‘’Ötesi’’ anlamıdır: ne demek ötesi mesela.. şöyleki…gerek yapay zeka teknolojisi gerek vücuda takılan implantlar gerek kalp pilleri gerek giyilebilir teknolojiler gibi binlerce şey ile bedene müdahalelerle insan artık başka bir şeye dönüşüyor işte bu öteleşmeyi insandan öte bir varlık yani bir dönüşümü ifade eder. Öte kavramı, aynı zamanda insanın şimdiki konumunu yetersiz görüp, ‘’iyileştirebiliriz’’ i de kapsar.[1]Böylece Üstün başka bir varlığa ulaşılabilir düşüncesii Yani insandan daha iyi bir insan yaratılabilir demektir.
Posthümanizmin Postantroposentrizm kolu:
şöyleki tarihten beri türsel ayrımlar bulunduğu halde
özellikle 18.yy ‘ın yarısında sanayi devrimi ile diğer canlıları daha çok etkilemeye başladık,
yani artık insanı tartışmanın merkezinde en önemli tür olarak değerlendirmek yerine
diğer türlerle etkileşim halinde görerek, insanın biyosfere ve gezegene direkt etkisi vardır düşüncesi ile kendini ifade etme yoluna gitmiştir.
Diğer bir kol olan Postdualizm ise şu demek :
Tarihte ve günümüzde
efendiler ve köleler, kutup + kutup – , erkek ve kadın, siyahlar ve beyazlar, doğu ve batı ve pek çoğu gibi ayrımlarla
insanlar ne yaparsak yapalım hep ikiye ayrılmaya zorlanacaktır.
Ancak biz biliyoruz ki Siyah olmazsa beyazın anlamı olmaz.
bizler tek ve ayrık değiliz çoğuluz.
Mesela kendimizden bahsederken bağırsaklarımızda yaşayan bakterilerden bahsetmeyiz ama onlara muhtaç olduğumuzu da biliriz
diğer türlerle de ilişki halindeyiz. Biz bütünün bir parçasıyız,
soluduğumuz hava ile bütün gezegenn kısaca var olmak birbiriyle ilişki içerisinde olmaktır.
Yani dualistik şekilde bir varlık değiliz demektir.
Posthümanizmlerin çoğunun ortak amacı insanın dekonstrüksüyonudur: yani insana tek bir öğe olarak bakmaz onu benliğinden çıkarıp transhümanizden farklı olarak insan kavramını biraz açar ve çoğul olarak bakar..örneğin: sınıf, cinsiyet, ırk, etnisite gibi. Posthümanizme göre posthüman olmak için yarını beklemeye gerek yoktur.. bunu bakış açısıyla kazanabiliriz. Örneğin eskiden de köleler ve efendiler olmuştu ve bazı insanlar diğerlerine göre daha fazla insandı yani bazıları obje olarak algılanmaktaydı, diğerlerinin nesneleriii, hatta onları öldürme hakları bile vardı… gibi
Eleştirel
Kültürel
Felsefik
Olarak temelde 3 e ayrılan posthümanizm sonuç itibariyle insan kavramının sabit değil, bilim ve teknoloji ile dönüşebilecek ve dönüştürebilecek yani açık kavram olduğunu savunur. Buradan hareketle şunu da ekler İnsan kavramı tekil değill çoğuldur.